"Kendimi sit alanı ilan ettim"

Kendisini sit alanı ilan ederek, koruma altına aldığını söyleyen Murathan Mungan, "Türkiye, böyle bir ülke. Türkiye'de yaşamak kolay değil. Ruh sağlığında çentikler açsa da, direnç sağlıyor. Kimi kayıtsızlaşıyor, umursamazlaşıyor. Kimisi ise, kendini kaybediyor. Herkesin reçetesi vardır. İnsanlar vasatlaştı, sığlaştı. Ama biz işimizi sürdürüyoruz kendimize sadık biçimde. Eğer artık kötü yapıyorsan, vazgeçmeyi de bilmen gerekiyor. Ben edebiyatta da kötü örneklerden ders aldım. Kör bir hayranlık yerine, beğenilmemeyi tercih ederim." dedi.

"Aşk şiirlerimde bile siyaset vardır"

Yazdığı aşk şiirlerinde bile siyaset olduğunu söyleyen Mungan, "Her zaman daha zoru sevdim. Hayatta, sanatta ve aşkta. Yaptığın şeyin 24 karat olduğundan emin olmak, yakıtını tazelemek çok önemli. Yoksa yolda kalırsın. Narsizmin direksiyonunu çok iyi kullanman lazım. Hepimiz kukla oynatıyoruz. İpini en göstermeyen kuklacı, en iyi yazar oluyor" sözleriyle sanatına bakış açısını dile getirdi.

"Tarikatlar yoksulluğu örgütlüyor"

Murathan Mungan, tarikatların yoksulluğu ve kimsesizliği örgütlediğini, kendisinin 995 km kitabında kötülüğün neden bu kadar alıp başını gittiğini, devletin kötülüğü nasıl örgütlediğini irdelediğini belirtti. Romanın 90'lı yıllarda geçtiğini, 'Cihadın Askerleri'nin bir terör örgütü olduğunu ve aslında romanda bir siyasi polisiye kurguladığını söyleyerek, romanın ilk bölümünü izleyicilere okudu. Romanda geçen katilin kötü değil, iyi değil, sadece bir insan, islami bir terörist olduğunu söyledi. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı DIDF tarafından düzenlenen okuma akşamında moderatörün, romanın can alıcı yerlerini, izleyenlerin de muhalefetine rağmen, izleyiciye açıklaması, Murathan Mungan'ı oldukça sinirlendirdi. Mungan, son olarak okurlara kitabını imzaladı.